Wednesday, April 21, 2010

'Ben' di

Ben beni bir yerlerde bıraktım.
Öyle bir bıraktım ki, ne o yer hatırımda, ne de zaman.
Tekrar o ‘ben’i bulmak istesem de arada,
Olmuyor, seçemiyor hislerim öteleri.

Orada, bir hayat bıraktım.
Binlerce göz yaşı, yüzlerce kahkaha.
Vaktiyle içimde büyümüş olanlardı, geriye kalanlar.
Ve seneler içine sığdırılanlar.

Bir ‘ben’ di geçmişte terk edilen.

Ayrılık istenmemişti,
Amaç bu değildi.
Zaten ayrılıklar ne kadar arzu edilirdi?

Günler, aylar, seneler geçti üstünden.
Kimi zaman saatlerin bitmek bilmediği,
Kimi zaman siyahın beyaza ermediği vakitler.

Bir ‘ben’ di ki, şimdikinden hem farklı, hem değil.
Hem canlı, hem ölü.
Hem nevruz, hem de güz.

Kısacası o da; ‘ben’di.
Ve sislerin ardından arada el edendi.

O; ‘ben’di.
Acıttığı gibi yeşerten.
İnlettiği gibi güldüren.

‘Ben’ di, benden olmayana dönen.
Ve hiç yaşanmamıştı, bir yandan da kanıma işlerken.

Var olduğu kadar, yoktu.
Baktık bunca tezatlı vaziyet yordu.
‘Ben’ benden koptu,
Her parçası ayrı bir ‘ben’ oldu.

Fireko, 21.04.2010

No comments: