Monday, December 24, 2012

Bi kere

Sevdin mi bir kere, 
Gerisi olur hikaye. 
Dünyaları görmez gözün, 
Başın sonun sadece 'O' ve özün

Fireko

Saturday, September 8, 2012

Sehitlerin Anısına

Monday, July 30, 2012

Bir O, bir sen.
Gün gelecek sen bile gideceksin.
Geriye kalacak sadece senden yeşeren.
Fireko

Tuesday, June 19, 2012

7 Sİ ER, 8 Şehit, 16 Gazi ve tekrarlarla 19 Haziran 2012

Dağlıca Baskınları istatistiksel sıklık oranı paylaşılabilir durumda olsa gerek. 


Gitmiş yine CANLAR, kim bilir nasıl halde GAZİ olanlar. 
İşte asıl buna yaygara koparsak ya, durmadan bağırıp duranlar. 
Yapay davalar üstünden yıkıldı yüz binlerce ocaklar. 
Gidenler veya sakat kalanlar hep kendi halindeki 'Ahmet Amca', 'Fatma Teyze', 'Dudu Yenge'nin CANI, yetim kalıyor onların kanı. 
Ve onlar bilemezler bizler gibi ortalığı dumana katıp, pire için yorgan yakmayı. 
Hayat gailesinin üstüne eklediler tarifsiz acıyı.


Fireko

Monday, June 18, 2012

Rize'de olanlardan I

Rize'nin Fener'inde Öğrendim ki, trafik gürültüsünün olmadığı yerde martılar ve kargalar gönlünce bağırıyor, henüz cinsini kestiremediğim kuşlar da ötüş marifetlerini sergiliyor. Büyük Ada'ya gidersiniz de orada da olur ya. Yine trafik gürültüsü olmayan yerlerde, yeşillikler içinde de olunca kelebekler sarıyor herbir yanını. Sağım solum, önüm arkam tüm oda, evin içi her yanımda kelebekler. Bazen omzumda, başımda, bazen ekranda, kitapta. Paşa gelince ne yapacağız bilemiyorum. Artık zıp zıp zıplar sanırım. Herşey güzel güzel de, kelebeklerin cansız bedenini toplamak acı. Malum kısacık hayatları. Ve tekrar fark ediyorum, tüm güzellikler hep birlikte, her zaman ve istediğin her an olamayabiliyor:) Aynı kendi hayatlarımızda da olduğu/olamadığı gibi.

Monday, June 11, 2012

Marifet

Sen bana ben sana birer dost idik. Biz birbizimize kuş konmaz birer post idik. Kah seviştik, kah didiştik. Demedik, dumanı tüterken güzel, kazanı çınlarken üzer.   Bildik ,gül cemale herkes güler, Kolaysa buruşmuş olan yüze gözünün feriyle gel. Fireko, 10.06.2012

Wednesday, June 6, 2012

O kadar


Islak kalan bezlerin,
Darda kalan düşlerin,
Zorla biten günlerin,
'Sen'lerin sonundayım.

Bitmez sanmıştın bitti.
Gitmez demiştin, gitti.
Yar olamayınca, sevdası hepten dindi.

Bir çift güzel göz uğruna,
Kapılınan ses tonuna,
İnce bele, gül yüzüne
Ruh katmayınca, 'aşk' ta kendini sildi.

Fireko

06.06.2012

Friday, May 18, 2012

Gün bittiğiyle

'Demişler, Gitmek Cesaret İster'. Kendi kendime demeden duramadım -----Ve gittin mi dosdoğru, başın dik olup gideceksin. Süklüm püklüm değil, ezik çizik hiç değil. Sağlam adımlarla ve arkanı da yine kendin toplayarak. Zira hayat gidişlerin bitmek bilmediği hengamedir. Ve her bir gidiş yeni bir geliş veya varış olarak düşünülebilir:)------Fireko

Wednesday, May 16, 2012

Lüksü Olmadı

Bir dağınık, bir toparlak.
Bir tam, bir yarım.
Az eksik veya cana yakın.
Her ne halde olursan ol,
Zaman geçiyor,
Bir bakmışsın ömür su olup akıyor.

Ondandır durma sakın.
Anları kaybedecek kadar lüksü olmadı hiçbir cananın.

Sunday, May 13, 2012


Değerrrrrrr

Hayat hayatınızdaki güzelliklerle güzel,
Onlarla anlamlı ve de özel.
İster kentler aşırı, hatta kıta ötesi yerlerdekiler,
İsterse hemen yanı başındakiler.
Yaşamayı ve yaşatmayı bildiğin tüm güzellikler!!!
İşte, onlarla bu hayat her şeye rağmen 'Yaşamaya Değer'

Hayatımdaki Güzelliklere- Okurlarsa mutlaka üstlerine alınacaklardır;)

Fireko 13.05.2012 Saat 02:00

Thursday, May 10, 2012

Tabiattan

Nar Çiçeği, kiraz dalı, üzüm bağı ve hayat. 
Fırsat varken tabiatı okumaya bak. 
Sıra sıra mevsimler geçecek, ömür elbette bitecek. 
Sana bana kalan sadece yaşaşan. 
Gel sen de biraz oyalan.


Günden bana kalan:)

Monday, May 7, 2012

Günden Bana Kalan

Hayat denilen mucize benim matematiği sevmemin yegane nedenidir. Her türlü olasılık hesabı, farklı değişkenler, denklemler, sarmallar, artanlar ve azanlanlar. Hepsi sürekli yaşananlar. Tüm bunların içinde herkes kendi kısmetine varanı, biraz uğrunda yol aldığını, biraz da akışa konanı yaşar. Bakalım bizlere neler çıkar.

Sunday, May 6, 2012

Umut

Umut hoş bir bulut.
Dolaşır durur grup grup.
Biraz bize yağdırır, biraz size.
Her birimize, bahtımızda yer aldığına göre.
Onsuz tükenir mutluluk.
Anlamını yitirir kutup.
Umut hoş bir bulut.
Gel sen de onsuzluğu unut.

Saturday, May 5, 2012

02.05.2012 günü esenlerden

Tabiat bir numaralı hoca, elbette bakana, bakıpta görene, görüpte anlayana. Anlamak ta sadece zihin işi değil, gönülden de katmak gerekli. Gönüldekilerle harmanladın mı zihnindekileri, 'İnsan gibi İnsan' olmamak mümkün mü? 

Bir, bir, bir

Farklı bir kültür,farklı bir yaşam.
Çabalasam, çabalasam, çabalasam.
Eni konu belki ucu bir yanından tutsam!

Zaten bildik bileli böyle değil miydi bu han?
Başı sonu bir ıkıntı, bir nefes ve... buluştuğun an.

Sunday, April 15, 2012

....larım:)

Ben ağlarım sessiz, sessiz, inceden ve derinden.
Hüznümden veya sevinçten, duygulandığımda veya üşüdüğümde.
Evet, evet üşüdüğümde de ağlarım.
Bildiğin, mecazı, hicazı olmadan, soğuktan üşüdüğümden.
Zıngır zıngır titrerse bedenim, tutulmaz olur gözlerden gelen sellerim.
Hangi türden ve sebepten olduğu fark etmez, hep aynıdır hallerim.

Elbette, sesle katıla katıla da ağlarım, yüreğim yanarsa, içimde yaralar açarsa.
O zaman da nadirdir bir ikinciye göründüğüm,
Ve nadirdir o hale göçtüğüm.
Sanırım, şeffaflaştıkça ruhum, gittikçe azalıyor öylesi durum.
Sanmayın sarıyor etrafı ve bağladı kurum,
Büyümenin tezahürüne dair olabilir yorum.

Friday, April 13, 2012

Dallar, Ufuk ve Sis

Dallar, ufuk ve sis,
Ben hiç kalmadım kimsesiz.
Bir sevda ki eşsiz,
Emsalini arasan da bulunmaz
O sadece seninle 'Biz'.

Fireko

12.04.2012

Onlar


Çok özlediklerim var.
Özleyipte göremediklerim,
Hatta daha hiç görmeden özlediklerim.

Henüz görmemiş olduğunu da özlersin.
Beklerken, düşlerken, hatta isterken.

Gelişini, varışını,
Bilemedin, kaş çatışını hayal ettiklerin vardır ya,
İşte onlardır 'Onlar'

Zaman zaman zihnini yorsa da, yüreğini hep canlı tutanlar.

Fireko, 2012-04-09

Wednesday, March 28, 2012

Çoklarını tanıdım kafa gidikti, çokları da vardı ruhu bitikti, engel dediğin uzuvdan çok manada yitiklikti

İnsan dediğinin bir yerden bir yere eksik, noksan yanı var. Kimseler mükemmel değil. Ondandır kimi uzuvdan, kimi fikirden, kimi de ruhundan sonuçta herkesler bir tarafından engelli. Alışa gelindiği, kendinde ve etrafında sıklıkla görülen noksanlıkları olağan bildiğimizden 'Engellilik Olgusu' ayrıcalıklı kavram olarak ifade ediliyor. Psikosomatik rahatsızlığı olmayan var mı? Veya alerjisi? Anksiyetisi, Panik Atağı, Depresyonu, Fobisi, Evhamı, Takıntısı, Hırsı Tavan Yapıp Gözünü Karartanı, Sürekli Kaçış Halinde Olanı, Başkalarındaki kendinde olsa bile diğerinde gördüğüne vurgun kalanı, Yalanı hayatı haline koyanı, Sürekli başı ağrıyanı.....say say bitmez. Kimine göre el, ayak, zeka, göz, bacak kadar önemli gibi görünmeyebilir saydıklarım, saydıkça sayılanı artacak olanlarım, oysa hepsi kritik engellerdir. Hayatının kalitesini etkileyen, belki de ömrünün rotasını belirleyen... En zoru da sonradan engelli olmaktır. Bir zamanlar sapa sağlam, kıvamı, dozajı ve mizanpajı % açısından olabildiğince dengeliyken o dengeyi yitirmek. Sonradan uzuvlarını, yetilerini, inançlarını, güven duygunu, fikri ve ruhi sağlığını, güzelliklerini yitirmek. Daha zoru yaşamıyor muyuz? Onu da yaşıyoruz. İlle zihinsel engelli, görme yitikli veya işitme kaybıyla olmuyor. Farklı farklı alternatiflerle sayısız türevler alınıyor ve inanın herkes sonradan da engelli oluyor. Ahlamak, vahlamakla ömür geçmeyeceğinden, hislerin en acizi olarak gördüğüm 'Acımak' için de yolun sonu dediğimden tutunabileceklere sarılıp, kök salınacak taraflara nüfus ederek yeniden ve yeniden, sürekliliği sağlayarak son nefese kadar olan her anı değerlendirmek gerekli. İşte o zaman 'Engelleri Aşmış' olabiliriz. Hele hele de manevi inançları ve bağları olabilenlerdensek, O Zaman Ebediyete de Yatırımımızı Hakkıyla Yapmış Olabiliriz. Geçirdiği ateşli havale sonucunda, 98% Zihinsel Engelli kalan harika bir beyin Ömer Salih Konyalıoğlu'nun, bir trafik kazası sonucunda sonradan fiziksel engelli olmak riskini yaşamış ve 'çok çok şükür' tıbbın 'durdu' dendiği yerde dualarla hasarsız şekilde hayatını sürdürme nimeti bahşedilmiş ablası Fatma İrem Konyalıoğlu. ACIMAK YOLUN SONUDUR. VİCDAN AYRI ŞEYDİR, ACIMAK AYRI.

Tuesday, March 20, 2012

Uzun zaman sonra.....

Söz verdiysek şayet, gücümüz yettiğince oluruz destek.
Gücümüzü aşanlar için, bir başka çözüm bulunur elbet.

Çözüm bitmez can gitmedikçe, aciz değilsin ruh bitmedikçe :)