Friday, April 30, 2010

Adsız

İnsanlar seni dertsiz bilirler,
Gülen yüzünü bana yorarlar.
Ne çizgiler, ne sızılar,
Hiç biri ele vermez.
Zor olmuşsa da, geçen yıllar.

İki kahkaha örtse de sisi,
Ruhunun rengi boyasa da bizi,
O mahsun bakışlar,
O derin ışıklar,
Anlatırlar, seninle nasıl oldular.

Bilirsin karşındaki süs,
Ardından gelse de güz,
Sen yine bahar, yine yaz.
Kışta da buldun ayrı haz.

Ve diledin:
Heyecan gitmeden,
Can kendinden geçmeden,
Sevgi pınarı dibe ermeden,
Gidivermeyi bu alemden.

Kolay olmasa da, demek ‘Elveda’,
Ve yollara, ‘Merhaba’,
Bir bedevi misali,
Yar kollarsın,
Biraz orada, biraz burada.


Fireko; 30.04.2010

Thursday, April 29, 2010

Talepkar şiir :)

İstemek çok önemli.
Vaktiyle istediklerimden ne kadar çoğu bahşedilmişler,
Dönüp baktığımda maziye,
Veya yaşıyorken zahirde,
Tek tek selam ediyorlar,
Verilenler, verilmekte olanlar.

İsteyeceksin.
İstemeyi bileceksin.
Bir köşede yapıcı kumrusu gibi sinmeyeceksin.
Gelenlerden gidenler olursa
Yenileriyle boşluklar dolacak.
Buna önce sen kani geleceksin.

Son nefese kadar
Israrla isteyeceksin.
İstemeyi bileceksin.

Fireko, 28.04.2010

İyi günde tamam da, kolaysa kötü günde de:)

Kıymetli bir arkadaşımdan gelen paylaşımın düşündürdükleri:

''Aşk' dar zamanda aşk, 'dostluk' dar zamanda dostluk'. Keyifte, meşkte ve afiyetteyken birilerinin yanında olmak değil, zorluklarla sınavları verebilmek maharet.

Biz lisansda okurken 'Psikoloji 101' diye bir ders vardı. Farklı farklı bölümlerden insanlar bu dersi alır ve rahatlıkla verirdi. Ve o dersen AA almış olman, ortalamayı desteklemek ve kültürel açıdan kendine artı değer katmaktan çok öte birşey değildi (şahsi fikrim). Oysa zahmeti, meşakkatiyle ün salmış bir dersde başarılı olunduğunda, durum başkalaşırdı. Sen, zoru başarmış olduğunu, kapasiteni ve 'hayat' ta, senin neler başarabildiğini idrak ediyordu.

Ve 'hayat' sınavlarla dolu bir okul gibi. Sürekli öğreniyoruz, sürekli öğrendiklerimizle ilgili sınanıyoruz. Kısacası farklı farklı alanlardan sınavlara tabii oluyoruz. Bu sınavlar sırasında 'has'ı da, 'pas'ı da anlıyoruz. Hayat haslarıyla da, paslarıyla da güzel. Yeterki yaşamasını ve değerlerin kıymetini bilebilelim.

Annemin kuzenlerinden birinin bir lafı vardır. Çok severim.'Maymunum oynarken, kazanım kaynarken'der.

Hayat, dostları, gerçek hayat arkadaşını, 'has' insanları dar zamanlarda fark ettirtebiliyor. 'O' ana kadar değerini anlyamadıklarınız, sinenize dolmaya, 'O' ana kadar bağlandıklarınız da rengini salmaya başlayabiliyor. (Dara, zora kalmadan 'değerleri' fark edenlere 'ne mutlu', öylesi de oluyor, 'yok' değil.)

Düştüğünde, tökezlediğinde, afallayıp, zayıf ve naif olduğunda, yanındakiler kadar oluyor, 'hazinelerin'. Yanındakilerle birlikte, sana kalanlar kadar oluyor, 'kazançların'.

Artısıyla, eksisiyle, iyi günde olduğu gibi kötü günde de birlikte olduğumuz tüm 'Canlar' ı verene, ve varlıklarıyla mesut edenlere, TEŞEKKÜRLER, ŞÜKÜRLER, ŞÜKRANLAR:)

Rengi atanlara da, renk saldıkları için teşekkürler:)

Tuesday, April 27, 2010

Deva

Bazen bir el uzanır,
Tutup kaldırmak ister seni yerinden.
İhtiyacın olsa da o anda,
Yazgılar buluşmazsa, el havada kalır,
Sen durağında.


Kimi zaman seni tamamen sarandır, gelen sesleniş.
Tüm yaralarına derman zannedersin.
Kim bilir, belki en büyük ızdırabın neferidir.
Ferahlar için, sen hekimini bekleyensin.

Var olmuşsa veba,
Bulundu ona deva,
Sen de sıkma bu canı,
Elbette gelecek şifa.

Fireko, 27.04.2010

Thursday, April 22, 2010

Olana

Varolup ta, dağlayanları,
Can evimden vurup, bağlayanları,
Rahmetin yollarına daldıranları,
Teşekkür ve şükürle ananlardanım.

Her bir sonda, başlangıç bulanları,
Bittiği anda dirilip kalkanları,
Çıkmadık cana hak tanıyanları,
Saygıyla selamlayanlardanım.

Sözü ve özü bir olana,
Ruhunu hür ve gür kılana,
Gereksiz zahmeti tanımayana,
İçin için imrenen bir fidanım.

Fireko, 22.04.2010

Wednesday, April 21, 2010

'Ben' di

Ben beni bir yerlerde bıraktım.
Öyle bir bıraktım ki, ne o yer hatırımda, ne de zaman.
Tekrar o ‘ben’i bulmak istesem de arada,
Olmuyor, seçemiyor hislerim öteleri.

Orada, bir hayat bıraktım.
Binlerce göz yaşı, yüzlerce kahkaha.
Vaktiyle içimde büyümüş olanlardı, geriye kalanlar.
Ve seneler içine sığdırılanlar.

Bir ‘ben’ di geçmişte terk edilen.

Ayrılık istenmemişti,
Amaç bu değildi.
Zaten ayrılıklar ne kadar arzu edilirdi?

Günler, aylar, seneler geçti üstünden.
Kimi zaman saatlerin bitmek bilmediği,
Kimi zaman siyahın beyaza ermediği vakitler.

Bir ‘ben’ di ki, şimdikinden hem farklı, hem değil.
Hem canlı, hem ölü.
Hem nevruz, hem de güz.

Kısacası o da; ‘ben’di.
Ve sislerin ardından arada el edendi.

O; ‘ben’di.
Acıttığı gibi yeşerten.
İnlettiği gibi güldüren.

‘Ben’ di, benden olmayana dönen.
Ve hiç yaşanmamıştı, bir yandan da kanıma işlerken.

Var olduğu kadar, yoktu.
Baktık bunca tezatlı vaziyet yordu.
‘Ben’ benden koptu,
Her parçası ayrı bir ‘ben’ oldu.

Fireko, 21.04.2010

Monday, April 19, 2010

Biii

Gidiyorum gönlüm huzur içinde.
Zihnimdekiler silinmeksizin tadım yerinde.
Ve senin sevgin taaa en derinde.
Herşey gönlünce olsun ömründe.

Fireko; 19.04.2010

Thursday, April 15, 2010

Kafi

........................................
.....................................

..............................
...........................


Bir zorlama, horlama ve sıkma değil, yaşadığım.
Yaradılışıma uygun olanda kendini bulmak hali.
Özüme, mayama, canıma ait olanlarla yoğrulmak kafi,
Bunlar hem baki, hem kani.
Yeter ki kendi kendine takılmasın bu fani.

Fireko, 15.04.2010

Saturday, April 10, 2010

‘Bir’ e varsan

Eğer gideceksen gelme,
Olduğun yerde güzelsin.

‘Bir’ olacaksak gel,
O zaman ruhunun varlığıdır, bana yeten.

Mekana değil, hayata bakıyor gönlüm.
‘Bir’ olunduğunda ruhlar hem hürdür, hem bağlı.

Madde değil, manadır bağları kuran,
Metalar aleminde mesafeler olsa da, arada duran.

Ve esas olanda bu dur.
Zira tüm seyahat ‘mana’ da son bulur.

Fireko, 10.04.2010

Sunday, April 4, 2010

'Olacak bu iş'

Başlangıçlar, gözünde işleri ve meseleleri büyütmeden kolları sıvayabilmek önemli. 'Olacak bu iş' diye başladın mı ve niyetin halisse, alnının akıyla o işin içinden çıkıyorsun. Sonuç ille de gönlündeki, fikrindeki gibi değilse de, kısmetindeki gibi olacaktır. Tabii bu dediğim kadere, kısmete inananlar için daha anlamlı:).

Bugün bunu bir kere daha yaşadım. ‘Nasıl çıkacağız bakalım bu işin altından diyip?’, bir gayret giriştiğimiz operasyon başarıyla sonuçlandı. Darısı diğer girişimlerimizin başına i :)


Halimiz biraz 'Fear Factor', biraz 'Wipe Out' gibi oldu amma, sonuçta iyi oldu:)